sakınmadan

sakınmadan
adv. recklessly, without mincing matters

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • cömert davranmak — sakınmadan, esirgemeden bol bol vermek Size ne kadar cömert davranmış olduğunu kendiniz de biliyorsunuz. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cömertçe — zf. Cömert bir biçimde, sakınmadan, bol bol Poker masasında servetini, içki masasında sıhhatini cömertçe tüketmiştir. Y. Z. Ortaç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dobra dobra — zf. Sakınmadan, çekinmeden (söylemek, konuşmak) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dövüşmek — nsz 1) Karşılıklı birbirini dövmek, vuruşmak Öyle yiğitçe, öyle gözünü daldan budaktan sakınmadan dövüşmüş, atına binip oradan uzaklaşmıştı. O. Kemal 2) le İki silahlı kuvvet çatışmak 3) sp. Boks yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pervasızca — zf. Pervasız bir biçimde, çekinmeden, sakınmadan Onlar, iskemlelerine pervasızca kurulur ve etrafa sıkılmadan bakarlar. B. R. Eyuboğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tepe tepe kullanmak — (birini veya bir şeyi) sağlamlığına güvenilen şeyleri yıpranacağını düşünmeden, esirgemeden, sakınmadan hoyratça kullanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MECANE — Ne bulursa sakınmadan yapmak. Mecnunluk …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜDAHERE — Çekinmeden ve sakınmadan mukavele yapma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”